unutkanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
unutkanlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2015 Salı

Hafızayı Güçlendiren 10 Etkili Öneri

Günümüzde hemen hepimizin şikâyeti olan unutkanlık özellikle yaşlılığın önemli ve sık karşılaşılan sorunlarından biri olarak karşımıza çıkar. Oysa sık sık şikayet ettiğimiz unutkanlık; normal unutkanlıktan demansa (bunamaya) kadar geniş bir yelpazesi var. Ancak hepsinin ortak noktası, hafıza. Hafıza sorunlarında şikayetler olduğunda ya da yeni tanı konduğunda günlük hayatta alınacak bazı önlemlerle şikayetler azaltılıp, hastalığın ilerlememesi için önlem alınabilir.


Acıbadem International Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ayça Gül Sun, günlük hayatta hafıza ile ilgili alınabilecek önlemleri sıraladı.


Demans 45 yaşından önce pek görülmez; 45-65 yaş arasında ise nadir olarak görülür. Yaşlanma ile birlikte görülme sıklığı artan demansa, 60 yaş üzerinde yüzde 2-5; 80 yaş üzerinde yüzde 15-20 oranında rastlanır. Kendinizde veya yakınlarınızda ilerleyen unutkanlık şikayeti fark ettiğinizde doktorunuz ile görüşün.


Günlük hayatta hafıza ile ilgili alabileceğiniz önlemleri 10 madde halinde şöyle sıralayabiliriz.


Kronik Hastalıklar Hafızayı Etkileyebilir


Tiroit Hastalıkları Ve Vitamin Eksiklikleri Yönünden Kontrol Yaptırın


Hafızanızı dolaylı olarak etkileyecek kronik bir hastalığın bulunmaması, vücut sağlığının korunması önemli. Hafızanızı etkileyebilecek ve tedavi ile düzeltilebilecek hastalıkların başında tiroit hastalıkları, vitamin eksiklikleri gelir. Ayrıca bazı ilaçların yan etkilerinin de hafıza, konsantrasyon problemlerine yol açabildiği akılda tutulmalıdır. Bu şikayetler açısından düzenli olarak doktorunuzla görüşün. İlaçlarınızı ve ilaç dozlarını doktorunuza danışmadan değiştirmeyin.


Kan Akımı Ve Oksijenlenme İçin Egzersiz Yapın


Egzersiz, kan akımını ve beyin oksijenlenmesini artırarak beyin sağlığını koruduğu gibi kalp-damar sağlığına da katkı yapar. Yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir veya koşabilirsiniz. Egzersiz yapmak stresi azaltır; bu da depresyon eğilimini azaltır. Egzersize yeni başlıyorsanız, ek hastalıklar varsa öncesinde doktorunuzdan görüş almanız uygun olacaktır.


Balık, Ceviz, Zeytinyağ Hafıza Dostu Besinler


Akdeniz Diyetini Uygulayın


Özellikle kalp dostu diyetin beyin sağlığı için de katkısı vardır. Örneğin, kırmızı etin daha az tüketildiği, sebze, meyve, balık ve deniz ürünleri, ceviz, zeytinyağ gibi besinlerin bulunduğu Akdeniz Diyeti’ni uygulayabilirsiniz.


Hafıza
Hafızayı Güçlendiren 10 Etkili Öneri

Bulmaca Çözün, Kitap Okuyun


Kare bulmaca yaparken verilen ipucu ile önceden öğrendiğiniz bilgilerinizi yeniden kullanırsınız. Sudoku çözerken de dikkatinizi yoğunlaştırır, konsantrasyonunuzu artırırsınız. Bunlar yeni anıların hatırlanmasına katkıda bulunur. Yap-boz yapmak; şekilleri ve renkleri tanıyarak yakın hafızayı destekler. Doğru parçayı bulup, yerleştirmek başarı ve mutluluk sağlar, keyif verir; bu da konsantrasyonu ve dikkati artırır. Yeni bilgiler öğrenmek, okumak da zihin aktivitelerini destekler. Okuduğunuz metindeki konu ile belirli olaylar arasında ilişki kurabilir; izlediğiniz film veya dizilerle ilgili yakınlarınızla yorum yapabilirsiniz. Hobiler veya yeni aktiviteler edinmek sosyalliği artırdığı gibi zihni de destekler, motive eder, depresyon eğilimini azaltır.


Stresten Uzak Durun


Aşırı stres konsantrasyon bozukluğuna neden olarak hafızayı zayıflatır. Stres kaynağından mümkünse uzaklaşın. Egzersiz yapın, yürüyüşlere çıkın, rahatlatıcı müzikler dinleyin, uzun ve sakinleştirici duş alın, doğa- bahçe işleri ile uğraşın, rahatlatıcı nefes egzersizleri gibi rahatlama tekniklerini kullanın.


Günlük Program Yapın


Gününüzü programlayıp yazdığınız not kâğıdını buzdolabınızın kapağı gibi kolaylıkla görebileceğiniz bir yer belirleyerek asın. Günlük programınızın olması, “Ne yapacağım?” diye düşünüp vakit kaybetmenizi engeller. Günlük hedeflerinizi, planlarınızı eksiksiz yerine getirmek stresinizi azaltır.


Alışveriş Listesi Tutun


Günlük ihtiyaçlarınız için gittiğiniz markette, pazarda alacaklarınızı hatırlamakta zorlanıyorsanız ihtiyaç listesi tutun. Listenize bakmadan kaç taneyi alabileceğinizi hedefleyin. Bu sizi hem motive eder hem konsantrasyonunuzu artırır.


İlaçlarınız İçin Alarm Kurun


İlaçlarınızı almayı unutuyorsanız; buzdolabınızın üzerine hatırlatıcı not asın, telefonunuza alarm kurun. İlaç saatlerinizi yemek saatlerine yakın olarak düzenleyin. Bu yöntemlerle zorlanıyorsanız; hatırlatmak için yakınlarınızdan yardım alın.


Düzenli Uyuyun


Düzenli uyku, öğrenmeyi kolaylaştırır ve belleği güçlendirir. Geceleri aynı saatte ve düzenli uyuyun. Yorgunluğunuzu azaltmak için programlarınızı veya seyahatlerinizi günün erken saatlerinde planlayın. Uykusuzluk ve uyku apnesi gibi bazı sorunlar, gün içinde daha yorgun hissetmenize neden olduğu için hatırlamanızı zorlaştırabilir. Gündüz aynı saatlerde kısa süreli kestirin; bu yorgunluğunuzu azaltır, ayrıca dinlenmek konsantrasyonunuzu artırır.


Sigara İçmeyin


Sigara kullanımı, beyine yeterince oksijen gitmesini engellediği için, hafızayı da olumsuz etkileyebilir. Ayrıca beyin-damar hastalıkları açısından da risk oluşturur. Beyin ve kalp sağlığınız için sigarayı bırakın.


Hafıza
Hafızayı Güçlendiren 10 Etkili Öneri

acibadem.com.tr



Hafızayı Güçlendiren 10 Etkili Öneri #eborsahaber

8 Aralık 2015 Salı

Depresyon Unutkanlık Riskini Artırıyor

Depresyonun gençler ve yaşlılarda unutkanlık riskini artırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Eroğlu, çoğunlukla sinsi seyreden bellek kaybı ve sebepleri hakkında merak edilen birçok soruya cevap verdi:


Hafıza, bir insanın ömrü boyunca yaşadığı ya da çeşitli yollardan öğrendiği bilgileri akılda tutabilme becerisidir. Hafıza, sadece çevre hakkında kazandığınız tecrübe ve bilgilerin depolanması şeklinde değil, aynı zamanda gerek duyulduğunda bu bilgilerin geri çağrılmasını da sağlar.


Unutkanlık, bilgi ve becerileri hafızaya kayıtlamada ya da hafızada depolanan bilgi ve tecrübelerin geri çağırılmasında yaşanan güçlükler olarak tanımlanabilir.


Beynimizde yaklaşık elli milyar kadar hücre bulunmaktadır ve bu hücreler birbirleriyle çok sayıda bağlantı kurar. Duyu organlarımızla algıladığımız tüm bilgiler ve öğrendiklerimiz bu hücreler sayesinde kayıt ve gerektiğinde de bilginin geri çağrılması sağlanmaktadır. Genetik faktörler, kişinin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve çevresel etmenler bir araya gelerek beynimizin yaşlanma sürecini belirler.


Tüm organlarımızda olduğu gibi beynimiz de zaman içerisinde yaşlanır ve hücre kayıbına uğrar. Bu da bilişsel fonksiyonlarımızın eskisi gibi güçlü olmasını engeller. Ancak bilgi ve beceriler sürekli yenilendiğinde ve tekrarlandığında hafızada kalması ve hatırlanması daha kolay olur. Aksi takdirde kullanılmayan bilgiler bellekten silinir.


unutkanlık 2


Unutkanlıklar kişinin günlük yaşam aktivitelerini, kişinin performansını ve sosyabilitesini bozmadığı sürece büyük bir sorun yaratmaz. Bunlardan birisinde aksama olduğunda sorunlar başlar ve mutlak tedavi edilmesi gerekir.


Unutkanlık genelde ileri yaşın sorunları olarak görülse de günümüzde artık genç popülasyonda da unutkanlıklar artış göstermektedir.


Her unutkanlık bunama anlamına gelmez. Unutkanlığın yanında diğer bilişsel fonksiyonlarımızın (öğrenme, oriantasyon, lisan fonksiyonları, kişilik değişiklikleri gibi) en az bir tanesinde daha bozukluk olmalı ve bu bozukluklar hastanın sosyal ve iş hayatını etkileyebilecek kadar şiddetli olmalıdır.


Unutkanlığın nedenleri oldukça fazladır. Genç popülasyonda unutkanlığa yol açan nedenlerin tamamı ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabilir. Ancak, sadece ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan bazı hastalıklar (Alzheimer hastalığı, frontotemporal demans gibi) genç yaşlarda unutkanlığa yol açmaz.


Genç popülasyonda en sık unutkanlığa yol açan nedenler; depresyon, anksiyete, yoğunluk, stres, kaygılar, gerekli/gereksiz birçok uyaran ve bilgiye maruz kalma, uyku bozuklukları, vitamin B12, Folik asit, D3 vitamin eksiklikleri, tiroid hormon bozuklukları, kafa travmaları, düzensiz yaşam tarzı, yanlış beslenme alışkanlıkları ve çevresel toksik maddelere maruz kalma sayılabilir. Ayrıca bellek fonksiyonlarımızın tembelliğine yol açan bilgisayar ve akıllı telefonlar gibi teknolojiler de unutkanlığın önemli nedenlerinden birisidir.


Yaşlılarda ise daha çok; Alzheimer hastalığı, vasküler nedenli unutkanlıklar, Lewy cisimcikli demans (bunama), parkinson hastalığı-demans kompleksi, normal basınçlı hidrosefali gibi nedenler bellek fonksiyonlarında bozukluğa neden olduğu gibi, gençlerde unutkanlığa neden olan faktörler de yaşlılarda hafıza bozukluklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.


Depresyon hem gençlerde hem de yaşlılarda unutkanlığa yol açan önemli nedenlerden birisidir. Tıp dilinde depresif psödodemans (depresyona bağlı yalancı demans) olarak adlandırılmaktadır. Bazen zaman içerisinde demansa depresyon da ilave olabilir. Depresyon, bilişsel fonksiyonlarda hafif bozukluklara yol açabileceği gibi ciddi düzeylerde de etkileyebilir. Depresyon erken tespit edilip tedavi edildiğinde “depresyona bağlı yalancı demans” da düzelmektedir.


unutkanlık 3


Yaşla beraber mutluluk hormonu denilen “serotonin” azalmaktadır. Bu nedenle “depresif yalancı demanslar” yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Mutlu bir şekilde yaşayan ve depresyondan uzak duran hastalarda unutkanlık daha az ortaya çıkmaktadır.


Uzun süre depresyonda kalan ve tedavi edilmeyenlerde yaşamın ileriki yıllarında Alzheimer hastalığına yakalanma riskleri artmaktadır. Yani depresyon Alzheimer hastalığı için risk teşkil etmektedir. Hatta uzun süre “depresif yalancı demans” nedeniyle takip edilen hastaların yaklaşık %10-15’i kalıcı demansa dönüşebilmektedir. Bu nedenle depresyonun tanısı konulduktan sonra hemen etkili tedaviye başlanmalıdır.


“Depresyona bağlı yalancı demanslı hastalar”, kendileri doktora giderken, Alzheimer gibi demansı olanlar yakınları tarafından doktora götürülür. Depresif hastalar unutkanlıklarını abartılı gösterirler ve doktorun sorularına cevap verirken gayret göstermezler ve genelde “bilmiyorum” kelimesini çok kullanırlar. Oysa gerçek demansı olan hastalar sorulara doğru cevap verebilmek için olağanüstü gayret gösterirler.


Bu her zaman için mümkün olmaz. Bellek bozukluğu bazen sinsi başlar ve erken dönemlerde hasta ve yakınları tarafından kolayca fark edilmeyebilir. Bellek bozukluğunun erken fark edilmesi önemlidir, çünkü bazı bellek bozukluklarının tedavisi mümkündür ve erken tespit edildiğinde tedaviye erken başlanılabilir. Bellek bozukluğunun erken dönemlerinde önce basit şeyler (isimleri hatırlamada zorlanma, evde ya da işyerinde koyduğu eşyalarını arama gibi) unutulmaya başlar. Ancak, unutkanlık ve diğer bilişsel fonksiyonlardaki bozulma günlük yaşam aktivitelerini bozmaya başladığında ya da performansı düşmeye başladığında önem kazanır.


Bellek fonksiyonlarımızın normal olduğunu düşünsek bile unutkanlık check-up yaptırmamızda büyük yarar vardır. Bellek check-up yaptırıldığında, normal bellek performans ölçümü yapılmış olacaktır ve bu da ileride oluşabilecek bellek bozuklukları için referans olacaktır. Bazen de unutkanlık check-up’ı ile olası bellek bozukluğunun erken safhaları yakalanabilmektedir. Hangi yaşta olursanız olun ve özellikle 50 yaş üstündeki insanların mutlak unutkanlık check-up’ı yaptırmasında büyük fayda vardır. Bilindiği üzere 65-85 yaş arası bunama riski her 5 yılda bir iki katına çıkmaktadır. Unutmayınız ki, Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif bunamalarda unutkanlık belirtisi ortaya çıkmadan yaklaşık 10-15 yıl önce beyinde değişiklikler başlamaktadır. Ancak unutkanlık check-up’ı ile erken dönemde silik de olsa bazı bulgulara tespit edilebilmektedir.


Unutkanlık check-up’ı ile kişilerin ruhsal durumu, oriantasyonu, bellek fonksiyonları, anlama, kavrama, algılama, bilgileri öğrenme ve hatırlayabilme fonksiyonları tespit edilebilmektedir. Bunun yanında kan tetkikleriyle vücutta eksik-bozuk olan ve unutkanlığa yol açan parametreler ortaya konulmakta, beyin MRI ve EEG ile de beyinde olabilecek anatomik ve fonksiyonel bozuklukların varlığı ya da yokluğu belirlenebilmektedir.



Depresyon Unutkanlık Riskini Artırıyor #eborsahaber