piercing etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
piercing etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2015 Çarşamba

Piercing’in Bilinen Ve Bilinmeyen Riskleri

Mücevher takmak için gövdenin herhangi bir alanının delinmesi dünyanın farklı bölgelerinde dini, kültürel veya estetik amaçlarla başvurulan bir eylemdir. Son yıllarda batı kültüründe de özellikle adölesan ve genç erişkin yaş gruplarında yaygınlaşma izlenmektedir. Bu amaçla en sık kullanılan alan kulak memesidir.


Avrupada maden devrinden beri insan hayatında kulak delmenin yeri olduğuna dair ipuçlarına rastlanmıştır. Hindistan’da yüzyıllardan beri burun deliği uygulaması vardır. Son yıllarda ise yüz, kulak burun, dil, kaşlar, göbek, memeler ve genital bölge başta olmak üzere insan vücudunun hemen her alanında delme işlemleri yaygınlaşmaktadır.


Delme işlemi derinin bütünlüğünü bozan zarar verici bir girişimdir ve elbette çeşitli riskler taşımaktadır. Hatta son yıllarda hayatı tehdit eden komplikasyonlar yayınlanmıştır. Kore’de üniversite öğrencilerinde yapılan bir araştı rmada delme işleminden sonra komplikasyonların %60 dolayında olduğu saptanmıştır. Bu yüksek oran, bu işlemler için Kore’de yasal düzenlemelerin olmamasından ve çoğunlukla tıbbi hizmet veren tesisler dışında ve eğitimsiz kimseler tarafından uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği kadarıyla Türkiye’de de bu uygulamalar için yasal düzenlemeler mevcut değildir.


Bu yazıda toplumsal bilinci arttırmak üzere bu risklerden kısaca bahsedilmektedir. Allerjik reaksiyonlar, delme işleminden sonra kullanılan mücevherin metalik yapısına bağlı olmak üzere irritasyon veya egzematöz döküntü şeklinde ortaya çıkabilir. Nikel duyarlılığına oldukça sık rastlanmaktadır.


Bu nedenle pirinç veya nikel yerine çelik, titanyum, altın veya niobium mücevherler tercih edilmelidir. Tedavide oral antihistaminikler ve kortikosteroidli kremler yardımcıdır.


piercing 2


Ayrıca yara iyileşmesi sürecinde temizlik amacıyla kullanılan sabun ve antiseptik maddeler de irritan kontakt dermatite neden olabilmektedir. Tahriş reaksiyonları ise özellikle yüzme havuzlarındaki klorun yarada kurumaya neden olması ve mücevherin yıpranması sonucu açığa çıkan maddelerin neden olduğu deride kızarıklık kaşıntı vb. bulgularla kendisini gösterir. Yara iyileşme sürecinde yüzme havuzu önerilmemektedir. Künt delici aletler kulak memesi dışındaki alanlarda bakteriyel enfeksiyon riskini arttırmaktadır.


Derideki enfeksiyonlar çoğunlukla sorumlu mikroorganizmanın delinme işlemi sırasında dermis ve subkütan yağlı dokuya ulaşmasıyla ortaya çıkar. Enfeksiyonun çevredeki lenfatik dokuya yayılmasıyla sellülit oluşabilir. Şiddetli enfeksiyonlarda abse gelişebilir. Ayrıca enfeksiyon varken mücevherin çıkarılması da drenajın engellenmesi nedeniyle abseyle sonuçlanabilir.


Streptococcus ve Staphylococcus aureus en sık rastlanan enfeksiyon etkenleridir. Kulakta Pseudomonas aeruginosa, Staphylococcus aureus ve grup A betahemolitik streptokoklara rastlanır.


Burunda ise etken çoğunlukla Staphylococcus aureus’tur. Ağızda ve dildeki enfeksiyonlarda Haemophilus aphrophilus, Neisseria mucosa, Staphylococcus aureus ve Pseudomonas aeriginosa sorumlu tutulmaktadır.


Genital bölgede Escherichia coli, Klebsiella pneumonia, Proteus mirabilis, Pseudomonas aeriginosa, S. aureus, Enterococcus faecium ve Staphylococcus saprophyticus saptanmıştır. Tedavide enfeksiyonun bulunduğu alana göre uygun antibiyotik seçimi önem kazanmaktadır.


Nadir de olsa sistemik enfeksiyon riski vardır. Delme alanının yakın komşuluğundaki organların tutulumu görülebilir. Genital delme işlemlerinden sonra enfeksiyonun vajen ve serviks yoluyla uterus ve adnekslere ulaşması pelvik inflamatuvar hastalığa neden olur. Benzer şekilde prostatit ve testiküler enfeksiyonlar da görülebilmektedir. Lokal enfeksiyonların yayılımı ya da toksin salgılayan mikroorganizmaların varlığında tonsiller abse, lenfadenit, endokardit, glomerulonefrit, beyin absesi bildirilmiştir.


piercing 3


Bakterilerin veya endotoksinlerin kan dolaşımına geçmesi sepsis ile sonuçlanabilir. Bu müdahelelerden sonra HIV, hepatit B ve hepatit C virus enfeksiyonları dışında lepra ve tetanoz da bildirilmiştir. ABD gibi bazı ülkelerde işlem öncesi tetanoz proşaksisi hatta hepatit B aşısı önerilmektedir.


Deriyle ilgili tüm cerrahi müdahelelerde olduğu gibi burada da enfeksiyonları ndan korunmak için işlemler sırasında otoklavda steril edilmiş cerrahi enstrümanların ve mücevherlerin kullanı lması gereklidir.


Parazitler ve protozoa enfeksiyonları ise iyileşme süresi tamamlanmadan kirlenmiş göl, nehir veya deniz suyu ile temas neticesinde ortaya çıkmaktadır. Enfeksiyon ve inflamasyon gibi sık rastlanan yan etkiler dışında nadir komplikasyonlar da bildirilmektedir.


Bunlar sarkoid benzeri garnülomatoz reaksiyon ve keloiddir. Epidermal inklüzyon kistlerinin ise delme işlemi sırasında epidermal hücrelerin dermise girmesiyle oluştuğu düşünülmektedir. Fibröz histiositom benzeri iğsi hücre proliferasyonu gösteren bir olgu da sunulmuştur.


İşlem sonrası anatomik ve yapısal bozukluklar oluşabilir. Örneğin glans penise yapılan delme işemleri sonucunda parafimozis gelişebilir. Buna bağlı olarak da doku iskemisi görülebilir. Penise uygulanan delmelerden sonra üretrada fibrotik daralma ve dizüri hatta üretra rüptürü ve fistül de oluşabilmektedir.


Meme ucuna yapılan işlemlerden sonra süt kanallarının hasarlanması bildirilmiştir. Dudak ve dilde kullanılan mücevherler diş etlerinde erozyon ve kanamalara neden olabilmektedir. Hatta tedavi edilmemesi durumunda dişlerin dökülmesi söz konusu olabilir.


Ağız mukozasına yapılan uygulamalardan sonra aspirasyon ve mücevherin yutulması dışında hava yolunun tıkanması, konuşma ve yutma bozuklukları, hipersalivasyon, lingual sinir hasarı, mücevherin dokuyla kaynaşması, metal yüzey üzerinde kalkül oluşumu da kaydedilmiştir.


İşlem sırasında aşırı kanama altta bulunan damar dokusunun zedelenmesiyle ortaya çıkar. Kemik, kıkırdak ve sinir dokusunun hasarlanmasıyla da o dokulara özgü bulgular görülebilir. Yanlış tekniklerin kullanımıyla derinin zedelenmesi nedbe dokusunun gelişmesine neden olabilir.


Travmatik yaralanmalar, takılan mücevherlerin spor aktiviteleri vb nedenlerle başka objelere takılarak deriyi hırpalamasıyla ortaya çıkabilir. Bazı bireylerde delme işlemi psikolojik olarak bir alışkanlığa dönüşebilmekte ve gövdede çok sayıda ve farklı alanlarda onlarca işlem sonucu tuhaf görüntüler ortaya çıkabilmektedir. Mücevherin doku içine gömülerek kaybolması da nadir olarak rastlanan komplikasyonlardandır.


Sonuç olarak, gittikçe popüler hale gelen delme işlemlerinin uygulandığı anatomik bölgeye göre farklı komplikasyonlarının olabileceği hatırdan çıkartılmamalıdır. Cerrahi müdahelelerde dikkat edilmesi gereken prensipler burada da aynen geçerlidir. İşlemin yapılacağı kurum dikkatle seçilmelidir. Riskli alanlara deldirme işleminin yapılıp yapılmaması da titizlikle değerlendirilmesi gereken başka bir konudur.



Piercing’in Bilinen Ve Bilinmeyen Riskleri #eborsahaber