CHP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
CHP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Aralık 2015 Pazar

Öztrak, Krizin Maliyeti 6,5 Milyar Dolar

Faik Öztrak yaptığı yazılı açıklamada, “Rusya’nın açıkladığı yaptırım paketinin Türkiye ekonomisine en az 6,5 milyar dolarlık ek yük getireceği görülmektedir” dedi.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, Rusya’nın açıkladığı kararların özellikle tarım, turizm, ulaştırma sektörleriyle bu ülkede faaliyet gösteren Türk işçileri ve iş adamlarını olumsuz etkileyeceğini belirterek Türk ekonomisi gibi Rus ekonomisinin de bu gerilimden olumsuz etkileneceğini söyledi.


Yaptırımlar listesinde yer alan tavuk ve hindi eti de hesaba katıldığında, yaptırım listesinden Türkiye’nin dış ticaretine kısa dönemde gelecek yükün 810-820 milyon dolar civarında olacağını öne süren Öztrak, “Diğer taraftan Türkiye, Rusya için önemli bir gaz pazarıdır. Türkiye’nin toplam doğal gaz ithalatı içinde Rusya’nın payı yüzde 54,8’dir. Bunun LNG gibi başka ürünlerle ikame edilmesi ve kaynak ülke çeşitlendirmesi yapılması, en azından kısa vadede mümkün görünmemektedir. Geçmişte yaşadığı krizlerde gaz ticaretini tehdit unsuru olarak kullanmaktan çekinmeyen Rusya’nın bu sefer de aynı tavrı sergilemesi durumunda, bunun üretim ve ekonomi üzerinde yaratacağı baskı ciddi boyutlara ulaşacaktır. CHP olarak etkilenen sektörlerin temsilcileriyle bir araya geleceğiz” ifadelerini kullandı.


 



Öztrak, Krizin Maliyeti 6,5 Milyar Dolar #eborsahaber

1 Kasım 2015 Pazar

Kılıçdaroğlu Seçim Sonrası Açıklamalarda Bulundu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu genel merkezde düzenlediği basın toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi.


Olağanüstü koşullarda seçime gidildiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu “oluşan tablo sorumluluğumuzu çok ileri taşımıştır” dedi.


Türkiye’nin geleceğinden kimsenin endişesi olmamasını, Demokrasiyi kuran CHP’nin onu koruyacağını söyledi.


Kılıçdaroğlu açıklamalarında, “Gelinen tabloda güç ve hukuk özenle korunmalıdır. Gücün baskıya dönüşmemesi oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.


Gazetecilerden istifa etmeyi düşünüyor musunuz?  sorusuna ise “ Kurultay süreci devam ediyor” cevabını verdi.



Kılıçdaroğlu Seçim Sonrası Açıklamalarda Bulundu #eborsahaber

Sandıkların %85"i Açıldı

1 Kasım 2015 Milletvekilleri seçimlerinde sandıkların %85,4’ü açıldı. Gelen sonuçlara göre AK Parti’nin tek başına iktidar olabilecek oyu aldığı görülürken, HDP’nin seçim barajını geçip geçemeyeceği dolayısıyla  AK Parti’nin tek başına Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğa ulaşabileceği dikkat ile takip ediliyor.


Saat 20:00 itibariyle TRT internet sitesinde açıklanan rakamlar şöyle;


Açılan Sandık Oranı : %85,4

Açılan Sandık Sayısı: 156.865

Geçerli Oy Sayısı   : 41.289.476

Katılım Oranı       : %86,9

AK Parti : %49,6   318 Milletvekili

CHP       : %25,0   132 Milletvekili

MHP       : % 11,9     42 Milletvekili

HDP       : % 10,3     59 Milletvekili


Sandıkların %85"i Açıldı #eborsahaber

21 Ekim 2015 Çarşamba

Seçime 11 Gün Kala Anketler Ne Diyor?

Genel seçimlere doğru giderken piyasalar seçimi fiyatlamaya çalışıyor. Bu seçimde kararsız oyların çokluğuna dikkat çeken araştırma şirketleri çalışmalarına pasif olarak devam etti. Buna göre bugüne kadar açıklanmış seçim anketleri şöyle:

[table id=152 /]


 



Seçime 11 Gün Kala Anketler Ne Diyor? #eborsahaber

30 Eylül 2015 Çarşamba

Kılıçdaroğlu İktidar Olmaları Halinde Yapacaklarını Anlattı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin iktidar olması halinde ilk 100 gün ve bir yıl içinde yapacaklarını anlattı.


Asgari Ücret 1500 TL


Kılıçdaroğlu, asgari ücretin net 1500 lira olacağını, çiftçiye mazotun 1 lira 80 kuruştan verileceği vaadinde bulundu.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ATO Kongre Merkezi’nde seçim bildirgesini açıkladı. Kılıçdaroğlu, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verilmesiyle ilgili yasayı çıkaracaklarını söyledi.


Kılıçdaroğlu sözlerine, “Türkiye’de yoksulluk tarih olacak. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Her ailenin sigortası olacak. Kamuda taşeron işçiliğe son vereceğiz. Kredi kartlarında borç batağında olanların faizlerinin en az yüzde 80’ini çözeceğiz. Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. Siyaseti kirlilikten arındıracağız. TBMM’de hesap komisyonu kurulacak. Siyasilerin vatandaştan topladıkları her kuruş verginin hesabı orada verecek.” diyerek devam etti..


Çiftçiye Mazot 1 lira 80 kuruş


İlk 1 yılda yapacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Çiftçiye mazotu 1 lira 80 kuruştan vereceğiz. Asgari ücreti net 1500 lira yapacağız. Esnafın emekli aylığından kesilen sosyal güvenlik bedelini ortadan kaldıracağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Üniversite öğrencilerinin yurt sorununu ortadan kaldıracağız. Teşvik sistemini değiştireceğiz, katma değeri yüksek ürün üreten firmalara önemli vergi ayrıcalığı getireceğiz. Vadeli fiyat uygulamasını kaldıracağız, orman köylüleri sigortalı çalışacak.” ifadelerini kullandı.


Kaynak: Cihan



Kılıçdaroğlu İktidar Olmaları Halinde Yapacaklarını Anlattı #eborsahaber

14 Eylül 2015 Pazartesi

""Demokrasi Askıya Alınacak Bir Değer Değildir""

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,sosyal medyadaki Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Açıklamalarında “Cizre’de aç kapa demokrasisi uygulanıyor. Ne sıkıyönetim devletlerin elinde bir oyuncaktır, ne de demokrasi askıya alınacak bir değerdir!” ifadelerine yer verdi.



""Demokrasi Askıya Alınacak Bir Değer Değildir"" #eborsahaber

26 Ağustos 2015 Çarşamba

Bakanlık Teklif Edilen Vekiller Açıklandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere görevlendirilen Ahmet Davutoğlu’nun CHP’den 5, MHP ve HDP’den de 3’er milletvekiline yazılı olarak bakanlık teklifinde bulunduğu bildirildi.


Başbakan Davutoğlu’nun imzasıyla gönderilen mektupla CHP’den İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan, İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’e, MHP’den İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, İstanbul Milletvekili Meral Akşener’e, HDP’den İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel, İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca’ya geçici Bakanlar Kurulu üyeliği teklifi sunuldu.


Davutoğlu, milletvekillerine ayrı ayrı hitaben yazdığı mektupta,”25.08 2015 tarihinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere Başbakan olarak atanmış bulunmaktayım. Geçici Bakanlar Kurulu üyeliği için şahsınıza, bakanlık teklif ediyorum.


Anayasa’nın amir hükmü gereğince, teklif edilen Bakanlık görevini kabul etmemeniz halinde, yerinize bağımsızlardan atama yapılacağından geçici Bakanlar Kurulunun kurulması için öngörülen anayasal süre dikkate alınarak bakanlık görevine ilişkin teklife, 27/08/2015 tarihi saat 18.00’e kadar yazılı yanıt vermeniz hususunda gereğini rica ederim.” ifadelerine yer verdi.


Açıklamanın ardından ilk tepki CHP’li Erdoğan Toprak’tan geldi. Toprak,”Teklifi tabi ki kabul etmeyeceğim, yanıtım da yazılı olacak.” derken Deniz Baykal ise yaptığı açıklamada,”Parti ahlakına uygun hareket edeceğim, kapsamlı bir mektupla yanıt vereceğim.” ifadelerini kullandı.


HDP’li Doğan ise bloomberght’ye yaptığı açıklamada  ‘’Hükümette seçim güvenliği, devlet kaynaklarının denetimi için yer alacağız.’’ dedi.




Bakanlık Teklif Edilen Vekiller Açıklandı
#eborsahaber

14 Ağustos 2015 Cuma

"Dünkü netice aslında belirleyici bir netice değil"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de gazetecilere yaptığı açıklamada, hükümet kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesi seçeneğine ilişkin, “Şartlar çok değişti, nihai noktayı görelim ondan sonra kararımızı veririz” dedi.


Erdoğan, AK Parti ile CHP arasındaki koalisyon görüşmesiyle ilgili de “Dünkü netice aslında belirleyici bir netice değil. MHP görüşmesinden sonra nasıl bir tablo çıkar o zaman nihai durumu değerlendirmemiz gerekiyor. Başbakan MHP görüşmesinin neticesini bana bildirdikten sonra durum netleşir.” dedi.


Bahçeli’nin açıklamalarına cevaben cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘’Sayın Bahçeli’nin bana yönelik sözlerini muhatap almayacağım’’ ifadesini kullandı.



"Dünkü netice aslında belirleyici bir netice değil"
#eborsahaber

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesi sonrası Dolar ne oldu?

Hükümet kurma çalışmaları kapsamında bir araya gelen Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesi sonrası parti sözcüleri Koç ve Çelik basın açıklaması yaptı. Açıklamalar beklenirken uluslararası piyasalar da Dolar/TL  2,7825 TL’den işlem görürken, açıklamalar sonrasında hafifçe geri çekilerek an itibari ile 2,7807 TL’den işlem görüyor. Açıklamaların piyasalara etkisi sınırlı oldu.



Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesi sonrası Dolar ne oldu?
#eborsahaber

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik Açıklamalarda Bulundu

Ak Parti sözcücüsü Ömer çelik açıklamalarında, ”Türkiye’yi hükumetsiz bırakmamak sorumluluğu içerisinde görüşmelerde bulunuldu. İstikşafi görüşmelerde üzerinde anlaşılamayan konular hakkında iki lider de görüşlerini bildirdi.Gelinen noktada bugün itibari ile görüşmeler sonuca bağlanmış değil. Liderler hafta sonuna kadar nihai değerlendirmeye varmak üzere bir araya gelecekler.” ifadelerini kullandı.



Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik Açıklamalarda Bulundu
#eborsahaber

İlk Açıklama CHP"li KOÇ"dan Geldi

Görüşmeler sonrasında CHP Koç yaptığı basın açıklamasında, ”Siyasi sorumluluğumuz farkındayız. Uzun ve zahmetli bir istikşafi görüşmeler süreci yaşadık. Ülkenin içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurarak bu sorumluluk içerisinde bu görüşmeleri yaptık. İki ayrı siyaset damarından gelen iki parti ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önüne alarak farklılıklarını gidermeye noktasında çalışıyor.İki lider programları doğrultusunda Perşembe veya Cuma günü tekrar bir araya gelecekler.” ifadelerini kullandı.



İlk Açıklama CHP"li KOÇ"dan Geldi
#eborsahaber

İlk Açıklama CHP"li KOÇ"dan Geldi

Görüşmeler sonrasında CHP Koç yaptığı basın açıklamasında, ”Siyasi sorumluluğumuz farkındayız. Uzun ve zahmetli bir istikşafi görüşmeler süreci yaşadık. Ülkenin içinde bulunduğu durum göz önünde bulundurarak bu sorumluluk içerisinde bu görüşmeleri yaptık. İki ayrı siyaset damarından gelen iki parti ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önüne alarak farklılıklarını gidermeye noktasında çalışıyor.İki lider programları doğrultusunda Perşembe veya Cuma günü tekrar bir araya gelecekler.” ifadelerini kullandı.



İlk Açıklama CHP"li KOÇ"dan Geldi
#eborsahaber

Bahçeli: ""Zaman kaybedilmemeli""

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesine saatler kala yaptığı açıklamada, “İki parti millet huzurunda samimiyet imtihanından geçecektir.” dedi.


Bahçeli, AK Parti – CHP koalisyon görüşmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.


Bahçeli, “Nitekim Türkiye’nin erken seçim gündemi artık tedavülden kalkmış ve ikinci plana düşmüştür. AKP ile CHP’den beklentimiz Türkiye için istikşafi görüşmelerden sonra insiyatif almaları, inkişafi bir koalisyon hükümetinde buluşmalarıdır. Bir hükümet kurulması için gerekli olan Anayasal sürenin geride kalan 13 günlük takvim süresi boşa harcanmamalı, istikrarsızlık planı yapan çevrelere fırsat verilmemelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yerini yurdunu bilmesi ve Anayasa’da tayin edilen sınırlarına tam bir sadakatle görevini ifası akla ve ahlaka uyan en doğru davranış biçimi olarak görülecektir. Erdoğan’ın Beştepe’den siyasete güzergah belirleme teşebbüsleri, dış gezilerde, uçaklarda siyasi konularda bilirkişiliğe soyunma gayretkeşliği kesinlikle gayri meşrudur. Sayın Davutoğlu’nun Erdoğan vesayetinden kurtulması, siyasetin doğasına uygun ve partisinin çizgisine bağlı hareketi koalisyon görüşmelerinin ufkunu açacaktır. AKP ile CHP’nin ayak sürümeden, sanal tartışma ve kısır çekişmelerin içine düşmeden koalisyon müzakerelerinin ilk sayfasını açmaları beklenen ve arzulanan bir durumdur. İki parti millet huzurunda samimiyet imtihanından geçecektir.” açıklamalarında bulundu.


Kynak:Cihan



Bahçeli: ""Zaman kaybedilmemeli""
#eborsahaber

Siyasiler Türkiye"nin En Büyük Sorunu İçin Toplanmalı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasilerin çözümsüzlük değil çözüm üretmek için halktan oy istediklerini vurgulayarak, “Siyasiler, Türkiye’nin en büyük sorunu için derhal bir araya gelmelidir.” dedi.


Kılıçdaroğlu, Şırnak ve İstanbul’da şehit düşen asker ve polislerle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması şöyle: “Şırnak ve Sultanbeyli’de şehit düşen evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu acı haberlerin bir an önce son bulmasını diliyorum. Çözümsüzlük değil çözüm üretmek için halktan oy isteyen siyasiler, Türkiye’nin en büyük sorunu için derhal bir araya gelmelidir.”


Kaynak:Cihan




Siyasiler Türkiye"nin En Büyük Sorunu İçin Toplanmalı
#eborsahaber

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Süreç Türkiye İçin Olmazsa Olmaz

Başbakan yardımcısı Arınç NTV televizyonuna verdiği demeçte çözüm süreci ile ilgili olarak, süreç Türkiye için olmazsa olmaz.  Kamu güvenliği esas olacak, süreç buna göre ilerleyecek. ’dedi.


Bülent Arınç koalisyon süreci ile ilgili olarak, ‘’önemli olan ülkeyi hükümetsiz bırakmamaktır. Benim tercihim güçlü bir koalisyon hükümeti kurulması. Kılıçdaroğlu, ‘kusura bakmayın, hükümet kuramayacağız” derse o gün hemen rotayı MHP’ye çeviririz.’’ ifadelerini kullandı.



Süreç Türkiye İçin Olmazsa Olmaz
#eborsahaber

Bahçeli, AK Parti ve CHP Oyalanmasın

Bahçeli, Twitter üzerinden değerlendirmelerde bulundu. ‘Akil İnsanlar’ heyetine sert sözlerle yüklenen Bahçeli, “Şu pişkinliğe bakın; derhal silahlar susmalıymış, mutlak çatışmasızlık olmalı, taraflar arasında diyalog kurulmalıymış. Ah akılsızlar ah! Budanan akil korosunun geride kalan tortuları, toplumda barış fikrinin demlenmesi için çaba göstermişler, sorumluluk almışlar. Hayret!” dedi. Bahçeli koalisyon görüşmeleri yapan AK Parti ve CHP heyetlerine de çağrıda bulunarak “AKP ve CHP’ye diyorum; oyalanmayın, savsaklamayın; buyurun hükümeti kurun ve terörün kökünü kazıyana kadar da mücadele edin.” ifadelerini kullandı.


Bahçeli, paylaştığı mesajlarda,“Bu akşam tüm önyargılardan arınarak, tüm siyasi ve ideolojik aidiyetleri beklemeye alarak düşünelim, ülkemizin halini göz önüne getirelim. Türkiye’nin bağrı ateşe veriliyor, milletin tarihi hakları kundaklanıyor; vatan evlatları şehit ediliyor; susalım, duralım mı? Kuzum, oğlum, yavrum, yiğidim, şehidim sesleri Anadolu’nun her ocağından volkan gibi patlıyor, her hanesinden sel gibi yayılıyor. Feryatlar yüreklere taş gibi oturuyor, gözyaşları sağanak gibi yağıyor. Analar, babalar, yavrular inim inim inliyor. Yarabbi sabır verlamayın; buyurun hükümeti kurun ve terörün kökünü kazıyana kadar da mücadele edin.”açıklamalarında bulundu.



Bahçeli, AK Parti ve CHP Oyalanmasın
#eborsahaber

26 Temmuz 2015 Pazar

Bahçeli"den Yargıtay"a Büyük Çağrı

Bahçeli’den Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına Çağrı


Bahçeli, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli, hukuku çalıştırmalıdır. Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanuna muhalif ve aykırı davranışlar sergileyerek şiddet ve teröre siyasi mühimmat sağlayanlara atıl ve hareketsiz kalmak PKK’ya dolaylı arka çıkmak anlamına gelecektir” dedi.


Bahçeli, “Türkiye bölücü, yıkıcı, ayırıcı, aynı zamanda silah ve şiddete sırtını yaslamış her türlü terör ve cinayet örgütünün hedefindedir. Bu gerçeği akıl ve vicdan sağlığı yerinde olan hiç kimse ihmal ve inkar edemeyecektir. Bölgesel kaosun şarapnel parçaları, etnik ve mezhebi nitelikli kıvılcımlar ülkemizi beka düzeyinde risk ve tehditlere maruz bırakmaktadır. Bir yanda kafa kesen cani örgüt IŞİD, diğer yanda kafaya nişan alan kirli ve kiralık terör çetesi PKK, kanlı namlusunu aziz milletimize çevirmiştir. Türk milletine açıktan husumet besleyen küresel çevreler; mimarı oldukları vahşet projelerinin, yıkım planlarının kapsamına ülkemizi de dâhil etmenin zaman ve zemin şartlarını oluşturmaktadırlar. Milli huzur ve güvenliğimiz, sınır emniyet ve düzenimiz alçakça icra edilen saldırılara, sürekli tahkim edilen mütecaviz tahriklere maruz kalmaktadır. Nitekim tehlikelerin boyut ve yönü hiç olmadığı kadar yaygınlık ve etkinlik kazanmıştır. Irak ve Suriye’de hüküm süren belirsizliklerin, devamlı derinleşen çatışma ve gerilim atmosferinin çok vahim yankı ve sonuçları birer birer ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.


Devlet bahçeli, “AKP hükümetinin teröre karşı gevşek tutumu, terör örgütleriyle şaibeli, sancılı diyalog ve ilişkileri Türkiye’nin elini zayıflatmakla kalmamış, korumasız, sahipsiz ve güvencesiz bir ülke haline gelmesine hizmet etmiştir. Çözülme süreciyle saldırganlığını takviye eden, moral depolayan, silahlanmasını hızlandırmanın yanında militan açığını da kapatan PKK, yine kan dökmeye, yine can almaya hız vermiştir. Her gün gelen saldırı ve şehit haberleri milli öfke ve infiali alabildiğine tırmandırmıştır. Artık dayanacak, sabredecek, sineye çekecek hal ve takat kalmamıştır. Adıyaman, Ceylanpınar, Kilis ve Diyarbakır’daki acı kayıplarımıza dün akşam saatlerinde yenileri eklenmiştir. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde askeri konvoyun geçişi esnasında daha önceden yerleştirilen bomba yüklü araç ile aynı noktada yere döşenmiş el yapımı patlayıcının militanlarca uzaktan patlatılması, arkasından açılan yoğun ateş sonucu iki Mehmetçik şehit olmuş, dördü de yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Tüm itirazlarımıza rağmen, AKP’nin PKK’yla inatla yürüttüğü karanlık müzakereler sonunda ters tepmiş, Türkiye terörün kucağına atılmıştır. Bu kapsamda biriken, bilenen ve beslenen terörist emeller milletimize ağır fatura çıkarmıştır. Süreç ihaneti milli birlik ve kardeşliğimizin temellerine mayın döşemiş, geleceğimize tuzak kurmuştur” ifadelerini kullandı.


Bahçeli, sözlerine: “Artık bu yakın ve yalın tablonun Başbakan Davutoğlu ve hükümeti tarafından kabul ve tasdiki kaçınılmaz hal almıştır. Başbakan’ın çözüm sürecini terk etmesi, bunu da milletimize ilanı bugünkü hassasiyet düzeyi yüksek dönemde milli ve tarihi bir görev olarak önündedir. Sayın Davutoğlu bundan kaçmamalı, sözde muhatap değiştirmekle, çözüm sürecini tarihi ve stratejik görmekle oyalanmamalıdır. AKP bir karar arifesinde olduğunu iyi bilmelidir. Ya çözüm demeyi sürdürerek çözülme kapanına Türkiye’yi iyice sıkıştıracak; ya da geçmiş siyaset ve uygulamalarının bedelini ödeyip süreç rezilliğini bütünüyle rafa kaldıracaktır. Bunun başka yol, yordam ve yöntemi kalmamıştır. Zaaf ve kriz geçiren devlet otoritesinin yeniden belini doğrultması ancak PKK’yla kurulan ihanet temalı pazarlık köprülerinin yıkılmasıyla mümkün olacaktır. Bölücü terör örgütünün silah bırakmaya yanaşmayacağı aşikârken ve de Milliyetçi Hareket Partisi bunu defaten söylemişken; 2013 yılının Mayıs ayından beri Türk milletini aldatmak, canilerden jest beklemek tam bir iflas ve hezimettir. Terörün biteceğini süslü ve istismar yüklü sözlerle iddia ederek ülkeye bahar havasının geleceğini müjdeleyenlerin, bugün geçmişlerini inkar edercesine farklı mesaj verme teşebbüsü en hafif tabirle utanmazlık örneğidir” derken, “Açıktır ki, PKK çözülme süreciyle mevzi kazanmış, kuvvet toplamış, daha fazlasını alacağı ümidiyle devletin fiilen boşalttığı alanlarda hakimiyet kurmuştur. Bölücü örgütün; yol kesme, haraç alma, insan kaçırma, pusu kurma, katletme eylemleri sıradanlaşmıştır. AKP ise bu acıklı ve iç yaralayıcı gelişmeleri yalnızca izlemiş, yalnızca günü kurtarmanın telaşına kapılmıştır. Askeri kışlaya, polisi karakola çeken hükümet, süreç zarar görmesin mantığıyla Türkiye’nin milli ve dokunulmaz haklarından teker teker vazgeçmenin bahanelerini üretmiştir. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde, iki polisimizi uyurken enselerinden vurarak şehit edecek kadar gözü dönen hainler, maalesef AKP’nin kucağında pışpışlanmış, sözde demokratikleşme adımlarından cesaret bulmuşlardır. Adıyaman’da bir askerimizi, Diyarbakır’da bir trafik polisimizi şehit edenler AKP’yle yıllarca al takke ver külah içinde olmuşlardır. Şayet 7 Haziran’dan bugüne, farklı mahiyette iki yüz seksen bir terör eylemi gerçeklemişse bunun esas kaynağı hiç kuşku yok ki teröristlere verilen tavizlerde gizlidir. Türk milleti tarihinde muhatap olmadığı bir yönetim sefaletini, güvenlik rezaletini ve ihanet serüvenini geçtiğimiz 13 yılda acıklı şekilde görmüş ve yaşamıştır. Son günlerde hedef gözetmeksizin yoğunlaşan terör eylemleri iktidarın acziyetinden, teslimiyetinden, bölücülüğe kol kanat germesinden ileri düzeyde istifade etmiştir”dedi.


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın  hukuku çalıştırması gerektiğini savunan Bahçeli, “Terörle mücadele için sanki şehitlerin gelmesini bekleyen, bölücü komployu ağırdan alan geçici hükümetin sığınacak ve ileri sürecek bir mazereti kesinlikle kalmamıştır. İmralı canisinin alay edercesine yaptığı silah bırakma çağrıları, süreç ihanetinin ısrarla savunulması hiçbir işe yaramamış; bu yılın ilk yedi ayında iki bin yüz terör eyleminin önünü kesememiştir. AKP hükümeti 7 Haziran öncesinde bölücü terör örgütüne korkakça göz yummuş, büyüyen ve yoğunlaşan provokasyonları siyasi hesap kaygısıyla alttan almıştır. Halen kim ya da kimler tarafından organize edildiği, hangi amaçların gözetildiği muamma olan Suruç katliamının, ülkeyi kan gölüne tahvil etmek için kurgulandığı, PKK’ya saldırı davetiyesi çıkardığı ayan beyan ortadır. Kobani’de sivil kalmamışken; HDP, ESP ve bazı bölücü sivil toplum kuruluşlarının teşviki ve üç beş oyuncakla Suruç’a ölüme gönderilen gençlerin teröre kurban seçildiği neredeyse kesine yakındır. Bölücülüğün iki ana aktörü PKK ve HDP tarafından planlandığı anlaşılan, AKP’nin de sessizliğe büründüğü ölüm tezgahının Suruç’ta kurulması şöyle dursun, Türkiye’yi uçurumun kenarına kadar savurması büyük badirelere neden olmuştur. Geldiğimiz şu zaman zarfında, Türkiye’yi her türlü terör örgütünden arındırmak, sokakları ve dağları mesken tutmuş hainleri tamamen etkisiz hale getirmek devletin asli vazifesidir. Bu maksatla geçici hükümet, işbaşında kaldığı müddetçe Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm imkan ve kabiliyetini eksiksiz kullanmalıdır. İç Güvenlik Yasası başta olmak üzere, terör ve bölücülükle mücadelede lazım gelen tüm yasal dayanak ve imkanlar yürürlüktedir. Şehirlerde güpegündüz uzun namlulu silahlarla gezen, etek giyip maske takacak kadar insanlıktan çıkan alçaklar; sınırlarımızdan içeri sızıp cinayet işleyen şerefsizler, bunların arkasında duran, himaye eden odaklar derhal ve acilen temizlenmelidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli, hukuku çalıştırmalıdır. Anayasa’ya ve Siyasi Partiler Kanuna muhalif ve aykırı davranışlar sergileyerek şiddet ve teröre siyasi mühimmat sağlayanlara atıl ve hareketsiz kalmak PKK’ya dolaylı arka çıkmak anlamına gelecektir” dedi.


Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun ortak deklarasyon çağrısına atıfta bulunan Bahçeli, “Türk devletinin gücünü zalim ve karanlık mihrakların hakkından gelmek için seferber etmek mutlaka sağlanmalıdır. Gün Kandil’e şanlı Türk bayrağını dikmenin, teröristlerin kökünü kazımanın günüdür. IŞİD ve PKK’nın yuvalandığı mücavir bölge ve alanlar tamamen imha edilmeden etrafımızdaki fitne kampanyası sona ermeyecek, huzursuzluk ve kayıplar bitmeyecektir. Terör örgütleriyle bağ ve bağlantısı olanlara yönelik ülke genelinde yapılan takibat ve gözaltılar genişletilerek mutlaka sürdürülmelidir. Türk milleti, hükümetten terörle mücadelede milli ve azimkâr bir tutum talep etmektedir. Vatan evlatlarımızı şehit eden, topraklarımızda gözü olan, insanımızın arasına nifak saçmaya çalışan terörist unsurlar, hukuk kuralları çerçevesinde kalıcı şekilde cezalandırılmalı, bu bahis tamamıyla kapatılmalıdır. Bu şartlar altında AKP ile CHP arasında yürütülen koalisyon görüşmeleri daha fazla sürüncemeye bırakılmadan mutabakata bağlanmalı ve Türkiye’nin önü açılmalıdır. Ve de Başbakan Davutoğlu deklarasyonla vakit kaybetmek yerine operasyonları derinleştirmeli, nerede bir terörist ve işbirlikçisi varsa arayıp bularak Türkiye’nin büyüklüğünü kahrıyla beraber göstermelidir. Bugüne kadar terörü kınamak şiddeti durdurmamıştır. Ortak imza metinleri bölücülüğü caydırmamış, ıslah ve terbiye etmemiştir. Türk milleti deklarasyonlarla vakit kaybetmek yerine, dik duruş ve milli dirayetin ispat ve icrasını dilemektedir. Milliyetçi Hareket Partisi ülkesinin yanında, milli çıkar ve haklarının tarafındadır” ifadelerini kullandı.


“Terörle mücadelede atılacak her olumlu ve makul adım bizim tarafımızdan dün olduğu gibi bugün de memnuniyetle karşılanacaktır. Gelişmelerin bu denli çetrefilleşip çatallaştığı bir zaman diliminde, TBMM’ni olağan üstü toplantıya çağırmak, bunun için siyasi kulis yapmak faydasız ve beyhude bir girişimdir. Ana muhalefet partisi CHP’nin verdiği önergeyle HDP’nin ve PKK’nın değirmenine adeta su taşımasının anlaşılır ve izah edilebilir hiçbir yanı bulunmamaktadır. Bugüne kadar verilen Meclis araştırma önergelerinin herhangi bir sonucu da görülmemiştir. Buna rağmen Milliyetçi Hareket Partisi, CHP’nin Meclis Araştırma Önergesine AKP’nin olumlu yaklaşımıyla önümüzdeki Çarşamba günü olağanüstü toplanması gündemde olan TBMM’de yerini alacaktır. Partimizin değerli milletvekilleri görüşme ve gelişmeleri dikkatle takip edeceklerdir. Meclis çatısı altında, terörle yapılan mücadelenin her yönü hususunda, IŞİD ve PKK’ya yapılan operasyonların tüm içeriği hakkında Davutoğlu hükümeti tarafından dürüst, açık, eksiksiz bilgilendirme yapılmalıdır. Özellikle IŞİD’e yönelik mücadelenin medyaya servis edilen üç beş fotoğraf karesinden başka neleri kapsadığı geçici AKP hükümetince teferruatlı şekilde izah edilmelidir. Türkiye’nin milli menfaatlerini savunmak geçici hükümetin en temel sorumluluğu olarak görülmelidir. Kurgulanan siyasi senaryonun aktörleri zamana oynayıp kendi ikbal çetelelerini tutmaktansa Türkiye’nin birlik ve dirliğine hizmet edecek yürekliliği sergilemeleri en safiyane beklentimizdir”


Bahçeli, yazılı açıklamasında, “Büyük milletimizin sabrı ve direncini sınayanlar, bundan sonra olması muhtemel daha vahim gelişmeler karşısında göstereceği tepkileri test etmeyi düşünenler akıllarını başlarına almalıdırlar. Türk milletini etnik temelde ayrıştırmaya, çatışma ortamını alevlendirerek bölmeye ve parçalamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Ne IŞİD, ne PKK, ne de AKP’nin birlikte çalışıp, telefonlarla gönlünü aldığı terör baronları Türkiye’yi yıkamayacaklar, çözülmesini sağlayamayacaklardır. Türk milleti bu tuzağa düşmeyecek, her şart altında birlik ve beraberliğine, bin yıllık kardeşliğine sahip çıkacak, bu şer ve ihanet cephesine fırsat vermeyecektir. IŞİD ve PKK’nın, bunların kanatları altında Türkiye’ye ihanet için seferber olan musibet taraftarlarının bütün tahrikleri ve tezgahları boşa çıkarılacaktır. İçinde bulunduğumuz ağır şartlar, hükümetin kararlı bir duruş sergilemesinin yanında, pazarlıkla terörün önlenemeyeceğini de netleştirmiştir. Etnik bölünmeyi amaçlayan kanlı terörün, bölgesel karışıklıktan doğan selefi terörün hedefi ülkemizin milli birliği, toprak bütünlüğü ve milli varlığıdır. Türkiye’nin hem silahlı terörle hem de etnik bölücülükle mücadelede tarihi bir yol ayrımında olduğu şüphesizdir. Konu, milli güvenliğimizin küresel güçlerin iznine ve müsamahasına bırakılmayacak kadar ciddi, vahim ve son derece önemli hale gelmiştir”


“Türkiye egemenlik haklarına gölge düşürecek, milli varlığını lekeleyecek, tarihi yürüyüşünü sakatlayacak her düşmanca muamelenin üstesinden gelmeye muktedirdir. Kısır çekişmelerle, sanal tartışmalarla vakit kaybedilmemeli, Türk milletinin izzet-i nefsi, milli onuru ve tarihi hakları sonuna kadar müdafaa edilmelidir. Ayrıca hiçbir güç Milliyetçi Hareket’i, Türk milliyetçilerini ve Ülkücü camiayı kanlı bir kardeş kavgasının tarafı haline de getiremeyecektir. Bu nedenle Milliyetçi Hareket’in hiçbir mensubu sonu belirsiz, provokasyona açık ve milli duyguların sömürülmesine müsait ortamlarda bulunmayacaktır. Unutulmamalıdır ki, Milliyetçi Hareket Partisi bu vatanı candan aziz görmekte ve üzerine düşen sorumlulukları yapmayı tarihi bir misyon olarak kabullenmektedir. Türkiye çaresiz değildir, namertlere bırakılacak kadar önemsiz ve değersiz bir ülke olarak da görülemeyecektir. Hiçbir hain el ovuşturmamalı, hiçbir bölücü heveslenmemeli, hiçbir terör sevdalısı heyecana kapılmamalıdır; bizim vazgeçecek ne ülkemiz, bölünecek ne milletimiz, paylaşılacak ne de toprağımız vardır” dedi.



Bahçeli"den Yargıtay"a Büyük Çağrı
#eborsahaber